Türk Birliği, başta Mustafa Kemal Atatürk'ün de çalışmalarda bulunduğu1234, Türkçe konuşan ve aynı soydan gelen toplulukların bir arada olmasını, ortak hareket etmesini, ortak siyasi ve ekonomik kararlar almasını tanımlayan fikri ve siyasi bir kavram.
Geniş tanımıyla köken itibarıyla Türk olan tüm ülke, özerk yönetim ve başka ülkelerde yaşayan Türk topluluklarının (kısaca Türk Dünyası'nın) tek çatı altında toplanmasını ve örgütlenmesini ifade eden siyasi bir kavram.
Dar anlamıyla, Türkçe konuşan devletlerin bir araya gelerek Avrupa Birliği'ne benzer bir yapı oluşturabileceğine yönelik fikir oluşumlarıdır. Bu fikir oluşumlarının çoğu duygusal temellere ve Türkçülük ideolojisine dayanır. Ancak her siyasi görüşün gerçekte ekonomik temeli olur. Avrupa Birliği benzeri Türk Birliği görüşü ekonomik bir temelden yoksundur. Ancak kültürel, tarihi, manevi temeli olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Ekonomik temellerin geliştirilmesi böyle bir uluslararası örgütü doğurabilir. Burada, enerji sektörü önemli rol oynayabilir.
Türk Birliği kavramı bütün Türk Dünyası'nda aynı anlaşılmamaktadır. Türkiye ve Azerbaycan gibi Batı'ya daha yakın Türk ülkelerinde güçlü bir birlik olarak anlaşılır. Rus işgalinde kalmış Türk ülkelerinde Rusya Çarlığı ve Sovyetler Birliği propagandası ile Türkiye'nin güdümüne, işgaline girmiş bir ülkeler birliği olarak tanıtılmıştır. Sibirya ve Orta Asya Türkleri gerçek bir Türk Birliği düşüncesini genel olarak henüz anlayamamışlardır. Bu da Rusya, Çin, İran gibi devletlerin politikalarına uygun düşer. Türk Birliği için Türk Dünyası'nı fikirde ayırmaya yönelik olduğundan büyük engel oluşturur.
Fransız İhtilali (1789)'yle birlikte Avrupa'da ivme kazanan milliyetçilik fikirlerinin etkisi ve emperyalist devletlerin de kışkırtmasıyla, gayri müslim ve gayri Türk unsurların birer birer ayrılması, beraberinde, Osmanlı devlet idaresinde ve aydınlarda “Türk” kimliğinin daha açık dille ortaya konulması sonucunu doğurmuştur.
Türk toplulukları arasında "birlikte hareket etme fikri", Fransız İhtilali'yle birlikte Avrupa'da ivme kazanan milliyetçilik fikirleri ile ortaya çıkmıştır. Türk birliği fikri Türk toplulukların tarihinde çok daha eski temele dayanmaktadır. Kimi devletlerin baskısı altında kendi kültür ve bilincini yaşatma isteği bunu tetiklemiştir ancak fikrin oluşmasına sebep değildir, "sorunlardan kurtulma ve eski günlere dönme, eskiden ders çıkarma fikri", Türk toplulukları arasında "birlikte hareket ve mücadele etme, beraber olma fikrine" sadece zemin hazırlamıştır.
Buna bağlı olarak; 1905 yılından itibaren Rusya içerisinde kalan Türk halkları, Cedidcilik hareketi etkisinde kalarak, ortak hareket etme bilinciyle bağımsızlık mücadelesine girmişlerdir. I. Dünya Savaşı sıralarında gerek Osmanlı'da, gerek Orta Asya'da, gerekse İdil boylarında ortak mücadele etme ve birlik olma fikri yücelmiştir. 1917 yılında Rusya içerisinde üç ayrı bölge özerklik ilan ederek daha sonra birleşmeyi öngörmüştür.
Türk Birliği için Kırım Türklerinden aydın kişi İsmail Gaspıralı dilde-fikirde-işte birlik parolası ile önemli bir çığır açmıştır.
Türk Birliği ülkelerinden Kazakistan5 (Kazakistan) cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in 3 Ekim 2009 tarihinde Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9.Zirvesi'nde Türk Dünyası'nın akademik birliğinin gerçekleşmesi için Türk Dünyası ve uluslararası ilmi araştırma merkezinin kurulması gerekti hakkında öneride bulunmuştur. Böylece Türk Akademisi (Kazakça: ТҮРКІ АКАДЕМИЯСЫ, İngilizce: Turkic Academy) 25 Mayıs 2010'da Astana'da kurulmuştur.6
Ekonomik çıkarlar, Türkçe konuşan ülkelerin birlikte hareket etmeleri gereğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle enerji alanında Türk devletlerinin sahip olduğu kaynaklar, bu kaynakların piyasaya aktarılabilmesi için birbirine bağlanmasına zemin hazırlamaktadır. Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan ve Türkmenistan boru hatlarıyla birbirine bağlanmaktadır. Boru hatlarıyla gelen ekonomik birliktelik (ya da iktisadi bağlılık) siyasi arenada ortak hareket etmeye neden olmaktadır.
1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan Cumhuriyetleri oraraya gelen Türkçe konuşan 6 devlet lideri, ortak bir siyasi platformda buluşmuştur. İlk zirve Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik, kültürel yönde ilişkilerin arttırılması ve sağlamlaştırılması ekseninde geçmiştir. Türk tarihinin-kültürünün araştırılması ve ortak kültürün ortaya çıkarılması yönünde görüş bildirilmiştir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in bağımsızlığının ilanından sonra bu zirvede İstanbul'da yaptığı konuşma, Türk Cumhuriyetleri'nin bu beklentisini ve geleceğe yönelik umutlarını yansıtması bakımından önemlidir:
“Ancak bahar sellerini ne kadar engellemeye, önüne bentler çekmeye çalışırsanız çalışın, su yine de kendi yolunu açacaktır. İşte tarih nehri ile de aynısı olmuş ve ‘soğuk savaş' engelini yıkan tarih insanlık kanunlarıyla belirlenen esas yatağına dönmüştür...Halklarımız arasında karşılıklı anlayış ve güven duygusu oluştu. Dostluk etkili bir iş birliğinin en güvenilir garantisidir. Bu durum bizi umutlandırıyor.”
Türkçe konuşan ülkeler arasında son dönemlerde yapılan ortak çalışmalar şunlardır:
Türk Birliğine Yönelik Kuruluşlar
Orijinal kaynak: türk birliği. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
http://www.turkkon.org/tr-TR/kazakistan/610/612 Türk Birliği üyesi Kazakistan ↩
http://www.turkacadem.kz/tr/ab.php?set=2 Türk Birliğinin akademik araştırma merkezi Türk Akademisi ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page